Din Hizmetleri Genel Müdürlüğünün hazırladığı bu haftaki Cuma hutbesinin konusu “İman, salih amel ve hoş ahlâkla kemâle erer” olarak belirlendi.
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Ulu Rabbimiz şöyle buyuruyor: “İnsanlar, imtihan edilmeden, yalnızca ‘İman ettik’ demekle kurtulacaklarını mı sanıyorlar?”
Okuduğum hadis-i şerifte ise Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor:“Nerede olursan ol, Allah’a karşı sorumluluğunun şuurunda ol! Berbatlığın peşinden yeterli bir şey yap ki onu yok etsin. İnsanlara da hoş ahlâka uygun biçimde davran.”
Aziz Müminler!
Yüce dinimiz İslâm, iman, salih amel ve hoş ahlak prensipleri ile bir bütündür. İslam; kökü iman, gövdesi salih ameller, meyvesi ise hoş ahlak olan bir ağaç üzeredir.
İnsanı, Rabbine kulluk makamına yükseltecek olan yegâne cevher, imandır. İman, öncelikle Allah’ı hakkıyla tanımak, O’nun varlığını ve birliğini gönle nakşetmek, eşi, gibisi ve ortağı olmadığını kabul etmektir. Sonra da içten bir bağlılıkla meleklere, kitaplara, peygamberlere, ahiret gününe, yazgı ve kazaya; hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanmaktır.
Kıymetli Müslümanlar!
İmanla onurlanan gönüller, fakat salih amellerin huzur veren iklimiyle buluştuğunda Allah katında yücelir ve O’nun isteğine nail olur. Salih amel, Allah’ın isteğini kazanmak emeliyle yapılan her türlü hoş davranıştır. وَاعْبُدْرَبَّكَحَتّٰىيَأْتِيَكَالْيَق۪ينُ“Ölüm sana gelinceye kadar Rabbine kulluk et” emrine sadakat gösterip, bir ömür kulluk şuuruyla yaşamaktır. Namaz, oruç, zekât ve hac üzere İslam’ın temeli olan ibadetleri vaktinde ve kurallarına uygun olarak eda etmektir. Helâl ve legal olan işleri düzgün ve sağlam yapmaktır. İçki, kumar, zina, faiz ve israf üzere haramlardan uzak durmak, palavradan, gıybetten ve iftiradan sakınmaktır. Yetim malına el uzatmamak, rüşvete yeltenmemek, karaborsacılık yapmamaktır.
Değerli Müminler!
İmanımız, İslam ahlakını hayatımızın her alanına yansıtmakla kemale erer. Gerçekten Allah Resûlü (s.a.s) bir hadisinde صَالِحَالْأَخْلَاقِلِأُتَمِّمَ إِنَّمَابُعِثْتُ “Ben, hoş ahlakı tamamlamak için gönderildim” buyurmuştur. Rahmet Elçisi (s.a.s)’e ümmet olmakla onurlanan her mümin, onu örnek alarak ahlakını güzelleştirir. Yeterlilik, ihsan, iffet, takva, tevazu ve doğruluk üzere faziletlerle bezenir. Ailesinde ve etrafında şefkat ve merhameti hâkim kılmak için uğraş gösterir. Her türlü şiddetten, zulümden, kibirden ve cimrilikten uzak durur. Kul hakkı yemeyi, kamu hakkını ihlal etmeyi büyük bir günah olarak görür.
Aziz Müslümanlar!
İmanımız, hayatımıza taraf versin. Salih amellerimiz, bizleri Allah’a layıkıyla kul olmaya yöneltsin. Hoş ahlakımız, insanlara ve bütün mahlûkata karşı şefkat ve merhametle davranmaya sevk etsin.
Hutbemi Resûl-i Ekrem (s.a.s)’in şu niyazıyla bitiriyorum: “Allah’ım! Beni amellerin ve ahlakın en hoşuna kavuştur. Bunların en hoşuna lakin sen ulaştırırsın. Beni makus işlerden ve makûs ahlaktan da koruma et. Onlardan lakin sen koruyabilirsin.”